6 dakika okuma süresi
Hayat hızla akarken hepimiz zaman zaman zorlandığımızı, sorunların üstesinden gelemediğimizi, ekonomik olarak nasıl geçineceğimizi bilmediğimiz, geleceğimiz hakkında kaygılandığımız, belki de yalnızlık veya çaresizlik hissettiğimiz süreçlerin içinde kendimizi buluruz. Bu süreçlerle başa çıkabilmek için bazen yakınlarımızla konuşur, bazen kendimize zaman vererek dinlenir veya bazen de profesyonel destek alabiliriz. Tüm bunlar ve bize iyi gelen başka birçok yöntemle bu süreçleri atlatmak hepimiz için geçerli ve uygundur.
Genç yaşlarda zorlandığımız süreçlerle başa çıkmak diğer yaşlara göre daha zorlayıcı olabilir. Eğer bir bakım verensek veya gençlerle sürekli birlikte olan bir öğretmen, bir spor koçu, sivil toplum çalışanı, teyze, amca vb. bir yetişkinsek gençlerin yaşadıkları bu zorluklara çoğunlukla şahit olabiliriz. Gençlerle iyi olma halleri hakkında nasıl konuşabileceğimize dair daha fazla bilgi edinmek isterseniz “Gençlerle Psikolojik İyi Olma Hali Hakkında Konuşmak” blog yazımıza göz atabilirsiniz. Bununla birlikte bazı durumlarda gençlerin zaman zaman yaşadıkları problemlerle ilgili profesyonel desteğe ihtiyacı olabilir, ancak bu desteğe ulaşmak konusunda endişeleri olabildiğini veya doğrudan destek almayı reddettiklerini görebiliriz.
Gençlerin profesyonel desteğe erişmesine engel olan birçok konu olabilir; ancak en yaygın engellerden biri “etiketlenme”dir. Gelin “etiketlenme” konusuna birlikte bakalım ve beraber düşünelim.
Ruh sağlığı konusunda etiketlenme psikolojik olarak desteğe ihtiyaç duyan birisinin çevresi tarafından değersizleştirilmesi, utandırılması veya itibarsızlaştırılması eylemini ifade eder. Bu kavrama baktığımız zaman aklımıza toplumumuzda yaygın olan şu etiketlemeler gelebilir: “deli”, “psikopat”, “rahatsız”, “hasta” vb.
Psikolojik olarak desteğe ihtiyaç duyan gençlerin karşılaştığı yaygın etiketleme türleri neler olabilir?
Aşağıdaki örnekler yakın ilişkide olduğunuz gençler için geçerli olabilecek bazı etiketlemelerdir.
Gençlerin depresif veya endişeli hissetmeleri için sebepleri yoktur.
Ruh sağlığında sorunu olan gençler dikkat çekmek için böyle davranırlar, ciddiye alınmamaları gerekir.
Ruh sağlığında sorunu olan gençler şiddete eğilimlidir.
Gençler depresif hissettiğini söyler ama sadece üşengeçlerdir; sorumluluklarından kaçarlar.
Ruh sağlığı sorunu olan gençler kendi kendilerine sorunları halledemediği için şımarıklıktan yardım isterler.
Ruh sağlığı konusunda problemi olduğunu söyleyen gençler güçsüzlerdir. Güçlü olsalardı bunu kimseye söylemeden çözebilirlerdi.
Çevreniz tarafından yaşadığınız zorluklarla ilgili bu şekilde yargılara maruz kaldığınız zaman, kendinizi ne kadar açabilir ve desteğe ihtiyacınız olduğunda bu durumu nasıl başkalarıyla paylaşabilirsiniz?
Yanıtın sizin için de zorlayıcı olduğunu tahmin ediyoruz...
2016 yılında İngiltere’de yaşları 11 ile 24 arasında değişen 2072 gençle birebir görüşülerek yapılan bir araştırma sonucuna göre (YMCA,2016).;
Her dört gençten biri, ruh sağlığı sorunu yaşayan kişilerin çevreleri tarafından etiketlenerek olumsuz davranışlara maruz kaldığını düşünmektedir.
Ruh sağılığı sorunu yaşayan ve etiketlenmeye maruz kalan gençlerin %70’i çevreleri tarafından ön yargıya maruz kaldıklarını, %54’ü etkinliklerden dışlandıklarını, %36’sı ise sözlü tacize uğradıklarını belirtmişlerdir. Etiketlenmeye en çok maruz kaldıkları yerin ise okul olduğunu belirtmişlerdir.
Ruh sağlığı sorunu yaşayan gençlerin %38’i ise kendilerine karşı yapılan etiketlemelerin olumsuz etkilerini hissettiğini belirtmiştir.
Ruh sağlığı sorunu olan ve etiketlenme yaşayan gençlerin %37’si ise bunu haftada en az bir kez yaşadığını belirtmiştir.
Etiketlenmenin olumsuz etkilerini en aza indirmenize yardımcı olmak için yapabileceklerinize göz atalım.
Öncelikle yakın ilişkide olduğumuz gençlere aktarmamız gereken ilk ve en önemli konu şudur:
Ruh sağlığı sorunlarımızın olması tıpkı nezle olmamız kadar normaldir. Ruh sağlığı, genel sağlığımızın önemli bir parçasıdır. Zaman zaman hepimiz günlük hayatta yaşadığımız problemlerle ilgili içinden çıkamayacağımızı düşünebilir ve çözümsüz kaldığımızı hissedebiliriz.
Psikolog Merve Kabadayı'nın bakım verenlerin etiketlenmeye karşı neler yapabileceğine yönelik önerilerini sunduğu videoyu izleyebilir, bu konu ile ilgili daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
Gençlerle yakın ilişkide olan yetişkinler olarak etiketlenmenin olumsuz etkilerini azaltmak veya ortadan kaldırmak için yapabileceğimiz bazı önerileri şu şekilde sıralayabiliriz:
Gençle yaşadığı olumsuz durumla veya duyguyla ilgili konuşurken onu samimiyetle dinlemek ve ona karşı sevgi duyduğumuzu hissettirmek bu iletişimde çok önemli olacaktır. Elbette, bu iletişimi kurarken ruh sağlığıyla ilgili “Abartma”, “Büyütme” vb. olumsuz ifadeleri kullanmamak; bu ifadeler yerine “Senin için zorlayıcı bir durum olduğunu anlayabiliyorum.” “Zorlandığın zamanlarda, desteğe ihtiyaç duyman çok doğal.” “Zaman zaman ben dahil herkes baş edemediğimiz durumlarla, duygularla baş başa kalabiliyoruz.” gibi ifadeleri içeren bir iletişim kurmak gencin daha iyi hissetmesine yardımcı olabilir. Daha önce kendisine bir etiketleme yapılmış olsun veya olmasın, gencin kabul gördüğünü ve ona destek olmak için yanında olduğumuzu bilmeye ihtiyacı vardır.
Öncelikle bu konuda kendimize “Ben ruh sağlığı problemleri hakkında neyi, ne kadar biliyorum?” sorusunu sormak yararlı olabilir. Bu konuda daha fazla bilgi edinebilmek adına ilgili kaynaklardan yararlanabilir veya bir profesyonelden destek alabiliriz. Edindiğimiz bilimsel bilgileri uygun bir dil kullanarak karşımızdaki genç ile paylaşabiliriz. Böylelikle herhangi bir etiketlenme ile karşılaştığı zaman, gencin yanlış ve doğru bilgiyi birbirinden ayırabilecek bir bakış açısına sahip olmasını kolaylaştırabiliriz. Ek olarak, ilgi duyması halinde onunla yararlı kaynakları kendisinin inceleyebilmesi için paylaşabiliriz.
Burada önemli bir nokta: Elbette bizlerin de bilmediği birçok şey olabilir. İletişim kurduğumuz gençten bilmediğiniz konulara dair sorular gelirse, “bilmiyorum” demekten çekinmememiz; bu konuyu araştırarak kendisiyle paylaşabileceğimizi veya kendisiyle birlikte bunu araştırabileceğimizi belirtmek en doğru yaklaşım olacaktır.
Gençlerle yakın ilişkide olan yetişkinler olarak gencin yaşadığı zorlayıcı durumlarla nasıl baş edeceğimizi bilmediğimiz zaman bu durum bizde öfke, kırgınlık, suçluluk gibi duygular uyandırabilir. Onların duygularını kabullenmekten ziyade istemeden de olsa zor duyguları bastırmaları için davranış sergileyebiliriz. Böyle bir durumda kendi duygularımıza dönmeden onun duygularını öfke ile bastırmaya çalışmak, o anlık bir çözüm gibi görünse bile uzun vadede faydalı olmayacaktır.
Ruh sağlığı problemleri konusunda kendisini açmış ünlüler, başarılı iş insanları vb. kişilerden örnekler vermek genci rahatlatabilir. Kendisine yalnız olmadığını, bu problemlerin çözülebilir veya azaltılabilir olduğunu, psikolojik olarak iyi hissetmediğimiz dönemler olsa da başarılı ya da mutlu olunabileceğini anlatmak çaresizlik ve yalnızlık hislerini azaltabilir.
Hissettiği olumsuz duygularla başa çıkmakta sorun yaşayan ve günlük hayatta yaşadığı problemlerin üstesinden gelme konusunda zorlanan bir gence profesyonel destek almanın normal olduğunu vurgulamak gerekir. Nasıl fiziksel bir rahatsızlığımız olduğunda bir profesyonelden destek alıyorsak, kendimizi kötü hissettiğimizde, problemlerle başa çıkmakta zorlandığımızda, ruh sağlığı problemleri yaşadığımızda da destek almanın çok doğal olduğu ve bu konuda utanılacak bir durum olmadığını ifade etmek iyi olabilir.
Toplumda etiketlenme konusunda farkındalık yaratabilmek ve bir başkasını etiketlemeye yönelik girişimini azaltabilmek için de yapabileceklerimiz vardır. Bunun yanında bu amaçla yapılan çalışmaları desteklemek de bir seçenek olabilir. Aşağıda bu konuya ilişkin örnekleri bulabilirsiniz.
Gençlerle çalışan ve etkileşimde bulunan kişilerin ruh sağlığının önemi konusunda bilinçlendirilmesine katkıda bulunabiliriz. Ruh sağlığı ile ilgili olumsuz dil kullanan kişilerle karşılaştığımızda onları doğru ifadeleri kullanmaları için bilgilendirebiliriz.
Gençleri ruh sağlığı desteğine erişmeleri için teşvik edebilir veya destek olabiliriz.
Daha fazla kişinin ruh sağlığı problemlerini konuşması için güçlendirme çalışmaları yapabiliriz. (Örneğin gençleri bu konuda konuşmak için onlara alan açabilecek grup oturumlarına katılmaya yönlendirebilir veya imkanlarımız dahilinde bu oturumların oluşturulmasına destek olabiliriz.)
Sonuç olarak, elbette yakın ilişkide olduğumuz gençlerin olumsuz duygular hissetmesini veya ruhsal sağlık sorunları yaşamasını istemeyiz. Ancak duygusal zorlanmalar yaşansa bile, yeterli destekle bu sorunun çözülebileceğini veya en azından azaltılabileceğini unutmamalıyız. Bu sürecin bizim için zorlayıcı olabileceğinin farkında olmak, bu endişeler konusunda yakınlarımızdan veya profesyonel uzmanlardan destek almanın bir seçenek olduğunu bilmek, kendimize şefkatle yaklaşmak ve öz bakımımızı ihmal etmemek aklımızın köşesinde her zaman olmalıdır.